Ukrayna mahkemesi, Çin’in Uygur soykırımına karşı çıkan Çin vatandaşı Kazak asıllı insan hakları savunucusu Yilisen Aierken’i gözaltına alma kararı aldı. Böylece Aierken, Ukrayna’da mülteci veya ek korumaya ihtiyacı olan bir kişi olarak tanınma konusu çözülene kadar göz altında tutulacak. Öte yandan Ukrayna milletvekili, Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkan Yardımcısı Ahtem Çiygöz, Ukrayna Göç Servisi Başkanı Maksım Sokolyuk’e bir mektup yazarak insan hakları savunucusunun, Çin Halk Cumhuriyeti yönetimine teslim edilmesinin Ukrayna’nın imajına büyük zarar vereceğini ifade etti.
Ukrayna’nın Ujgorod Şehir Mahkemesinde, 13 Ağustos’ta Ukrayna Göç Servisinin, Çin’de baskıya uğrayan Uygurlara destek veren 24 yaşındaki Kazak asıllı insan hakları savunucusu Yilisen Aierken’i gözaltına alma talebi görüldü. Çin’de tehlikede olduğunu anlayan Aierken, ağustos ayının başında Ukrayna üzerinden Slovakya’ya kaçtı. Fakat kısa süre sonra Slovakya Sınır Servisi aktivisti Ukrayna’ya sınır dışı etti. Ukrayna’da Aierken, Ukrayna Göç Servisine başvurarak kendisinin mülteci veya ek korumaya ihtiyacı olan kişi olarak tanınmasını istedi. Ujgorod Şehir Mahkemesi, Ukrayna Göç Servisinin talebini kabul ederek Aierken’i, Ukrayna’da mülteci veya ek korumaya ihtiyacı olan bir kişi olarak tanınma konusu çözülene kadar gözaltında tutulması kararı aldı.
UKRAYNA MİLLETVEKİLİ AHTEM ÇİYGÖZ’DEN AKTİVİSTE DESTEK
Ukrayna milletvekili, Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkan Yardımcısı Ahtem Çiygöz, Kazak asıllı insan hakları savunucusu Yilisen Aierken’e destek verdi. Ukrayna Göç Servisi Başkanı Maksım Sokolyuk’e bir mektup yazan Çizgöz, Aierken’in Çin’e iade edilmesinin insan hakları aktivistin yaşamı, özgürlüğü ve sağlığı için ciddi tehlike oluşturacağını ve Ukrayna’nın imajına zarar vereceğini vurguladı.
Ahtem Çiygöz mektubunda şu ifadelere yer verdi:
“Uluslararası toplum, Çin rejimi tarafından, Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde Uygurlara ve diğer etnik topluluklara karşı uyguladığı keyfi gözaltı, zorla kısırlaştırma, çocukların ebeveynlerinden zorla ayrılması, işkence ve diğer insan hakları ihlallerini şiddetle kınıyor.
Yaşamı, özgürlüğü ve sağlığı için ciddi bir tehditle karşı karşıya kalabilecek bir kişinin Çin yönetimine iade edilmesi, demokratik ve hukuk devleti olarak Rusya’nın saldırganlığına direnen, işgal altındaki topraklarını kurtarmak ve bu topraklarda yaşayan vatandaşlarının işgalci yönetiminin baskılarından kurtarmak ve haklarını korumak için mücadele eden Ukrayna’nın imajına onarılamaz bir zarar verecektir.
Yukarıda yazılanları göz önünde bulundurarak, ‘Ukrayna Milletvekilinin Statüsüne Dair’ adlı Ukrayna Yasasının 16. maddesine dayanarak yukarıdaki bilgileri dikkatle incelemenizi ve Yilisen Aierken’in Ukrayna’da koruma altında alınmasına ilişkin başvurusunu uygun şekilde değerlendirmek ve sınır dışı edilmesine izin vermemek için önlemler almanızı rica ediyorum.”
DİNİ, ETNİK VE SİYASİ BASKILARIN MERKEZİ: DOĞU TÜRKİSTAN
Çin hükumetinin sistematik baskı ve asimilasyonlar ile dini, etnik, kültürel ve siyasal anlamda “soykırıma” varan faaliyetleri, her geçen gün dünya kamuoyunun daha çok gündemine geliyor. ABD Dışişleri Bakanlığının açıkladığı verilere göre Doğu Türkistan’da yaklaşık 2 milyona yakın Uygur Türkü ve diğer azınlıklara mensup Müslümanlar, eğitim adı altında zorla toplama kamplarında tutulmakta.
Etnik ve kültürel ayrımcılığa ve insan hakları ihlallerine maruz kalan Doğu Türkistanlılar, ucuz iş gücü olarak Çinli şirketlerde çalıştırılıyor. Öte yandan, Birleşmiş Milletlerin resmi verilerine göre ise, Pekin idaresinin kültürel soykırım uyguladığı Doğu Türkistan’daki toplama kamplarında 1 milyondan fazla Uygur Türkünü zorla tutuyor. Farklı kaynaklarda cezaevleri ile gözaltı merkezlerinde tutulanlarla birlikte bu rakamın 3-4 milyon arasında olduğu tahmin ediliyor.
Çin hükumeti, dünya kamuoyundan toplama kampındaki Uygur Türklerinin durumuna dair tüm verileri gizlemektedir. Ancak, ABD Dışişleri Bakanlığı verilerine göre 2 milyonu aşkın Doğu Türkistanlı toplama kamplarında zorla tutuluyor. Çin Komünist Partisinin sistematik baskı ve şiddet politikalarına maruz kalan Uygur Türkü ve azınlıklar, birçok hak ihlali ile karşı karşıya kalmaktadır. QHA